”Cahiliye Araplarının zihninde Allah vardır, birdir, tekdir. Yegâne güç kuvvet sahibi Allah tır. Ancak zihinlerinde yüce Allah o kadar aşkın bir varlıktır ki, O’na ulaşılamayacağını düşünürler. Allah’a ulaşmak imkânsızdır.
”Cahiliye Araplarının zihninde Allah vardır, birdir, tekdir. Yegâne güç kuvvet sahibi Allah tır. Ancak zihinlerinde yüce Allah o kadar aşkın bir varlıktır ki, O’na ulaşılamayacağını düşünürler. Allah’a ulaşmak imkânsızdır.
Perşembe Seminerlerinin bu haftaki konuğu Prof. Dr. Şinasi Gündüz’dü. “İslami Uyanış ve Seyyid Kutub” konulu sunumunda Gündüz öncelikle İslami uyanış/yenilenme olarak adlandırılan süreci özetledi.
Seyyid kutup, “Gördüğüm Amerika” adlı eserinde, bir sosyal bilimci olarak ABD’yi incelemektedir. 1948-1950 yılları arasında ABD’de bulunduğu dönem, onun Batı toplumunu derinlemesine anlamasına, zihin kodlarını çözmesine imkan vermiştir.
Kainattaki yaratılan denge üzerinden insan ve çevre ilişkisine değinen Kurt insanın sahip olma ve sınırsız tüketme isteğinin çevreye ve yaratılan bu dengeye ne kadar zarar verdiğinden bahsetti.
Osmanlı toplum modelinden modern Türkiye toplumuna geçişteki kırılmaları ele almak gerekiyor… Her otorite her iktidar meşrulaştırılmak zorundadır. Babanın evdeki otoritesi,annenin çocuk üzerindeki, eşlerin birbiri üzerindeki otoritesi dahil
İlginçtir ki Batı Uygarlığının bilim, felsefe, sanat, tıp, kültür, askeriye ve daha bir çok alanda İslam medeniyetinden ilham ve model alarak ilerleme kat ettiğini iddia eden müslüman entelijansiya söz konusu iktisat geleneği,
” Şia kelime manası olarak Kur’an’da ve hadislerde taraftar olarak kullanılmıştır. İlk çıkışı Hz.Osman ve Hz. Ali arasındaki ihtilafta Ali taraftarları (Şiat-ı Ali) ve Osman taraftarları (Şiat-ı Osman) olarak kullanılmıştır.
”Aliya’yı diğer İslam düşünürlerinden ayıran özelliği şudur:
Aliya şunu sorar ”İnsan nedir?”
”İnsanlık tarihi boyunca Aile toplumun özünü oluşturan kurumların başında yer almıştır. Aileyi oluşturanlar ise yaratılış ve fıtrat gereği birbirinden farklı Kadın ve Erkek tir.
Refah, yüzlerce kişiden oluşan ekiplerin, büyük organize işlerin ve uzunca bir sürecin getirisi değil, aksine ilmin ve irfanın sorumluluk sahibi bir liderin şahsiyeti, siyaseti ve idaresi haline gelmesi ile tüm politika ve araçların doğru kullanımından meydana gelir.