İşgal kuvvetleri, şehrin Arap ve İslam kimliğini değiştirmek amacıyla işgal altındaki Kudüs’ün tamamını ve bilhassa Mescid-i Aksa’nın çevresini Yahudileştirme girişimlerine devam etmektedir. Mescid-i Aksa’yı hedef alan işgalci rejim; yerleşimcilerin Aksa’ya erişimini kolaylaştırarak Aksa’nın statüsünü ve konumunu değiştirmeye çalışmaktadır.

Gazze’de süregiden soykırımla eş zamanlı olarak Mescid-i Aksa ve çevresini hedef alan işgal rejimi Yahudileştirme projesine hız kesmeden devam etmektedir. Bu doğrultuda, bir yandan Aksa’ya fiziksel bir kuşatma uygulanırken, diğer taraftan yeni Yahudileştirme merkezleri inşa edilmektedir. Bunların yanı sıra ibadet edenlerin hareketleri ve mescit içinde yaptıkları dinleme cihazları ve kameralarla takip edilmektedir.

Makalemizde işgal devletinin, Lübnan ve Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken, gerçekleştirmek istediği yeni Yahudileştirme projelerini ele alacağız.

Mescid-i Aksa’ya Yönelik Kuşatma Sürüyor

İşgal devleti Gazze’deki savaşla eş zamanlı olarak Mescid-i Aksa’yı yalnızlaştırmak amacıyla namaz kılmak için gelen Müslümanların sayısına sınırlama getirdi. Saldırıların başlamasını takip eden aylarda ibadet edenlerin sayısı azaldı ve Aksa’nın kapılarının önüne demir kafesler yerleştirildi.

14 Mart 2024 tarihinde işgal polisi Mescid-i Aksa’nın Hadid Kapısı, Gavanime Kapısı ve Kral Faysal kapısına bariyerler ve demir kafesler yerleştirdi. Uluslararası Kudüs Vakfı, bu hamlenin Mescid-i Aksa’nın kapılarına kalıcı Siyonist polis kontrol noktaları yerleştirmeyi amaçladığını söyledi. Kontrol noktaları ve bunlara eşlik eden arama, taciz, baskı ve Aksa’ya girişin engellenmesi de prosedürlerin devamlı hale getirilmesi amacını taşımaktadır.

Mescid-i Aksa’nın ve çevresinin gözetim altına alınmasıyla ilgili en yeni projelerden biri, belirli yerlere işgal makamları tarafından yeni dinleme cihazlarının yerleştirilmesidir. 25 Şubat 2024 tarihinde işgal polisi, Mescid-i Aksa’nın batı revakının üzerine gözetleme kameraları ve sensörlerle donatılmış yüksek bir iletişim kulesi dikti. İşgal yetkilileri, Aksa’nın batı revakında yer alan ve işgal güçlerinin kontrolünde olan Tenkiziyye Medresesi’nin üzerinde çalışmalar yürüterek bunu önceden haber verdi. İbrani verilerine göre bu ağ; iletişimler, kameralar ve sensörler sayesinde namaz kılanların hareketlerini gözetleyebiliyor ve Aksa’ya gelenlerin hareketlerini de hassas bir şekilde kontrol edebiliyor.

Kudüs’teki güvenlik kıskacının boyutu İsrail haber kaynaklarının 3 Ekim 2024 tarihinde yayınladığı, işgal polisinin Kudüs’teki çeşitli birimleri arasında 360 derece fotoğraf teknikleri kullanan en iyi birimi seçmek için bir yarışma düzenlediği ve ödülün 10 bin şeykel ile Tapınak Dağı Birimi’ne gittiği haberiyle teyit edilmektedir. Bu yarışma, işgal polisinin genel olarak Aksa çevresinde ve kapılarının önünde modern kameraların konuşlandırmasını yoğunlaştırırken özellikle de bu birimin Filistinlileri izlemek ve Mescid-i Aksa’yı kuşatma altına almak için kullandığı teknolojiyi gözler önüne sermektedir.

Geçtiğimiz aylarda işgal polisi 30 Ekim 2024 tarihinde bir bildiri yayınlayarak Mescid-i Aksa’nın kapılarından biri olan Hadid Kapısı yakınlarında yeni bir merkez inşa edeceğini duyurdu. Merkez, Müslüman mahallesi içinde, 1991 yılında işgalciler tarafından el konulan bir deponun yerine inşa edilecek üç katlı bir bina şeklinde planlandı. Yerleşimciler, işgal polisinin Kudüs’ün doğu kesimindeki Filistin bölgelerine daha fazla güç konuşlandırma ve varlığını güçlendirme girişimlerini doğrulamaktadır.

Mescid-i Aksa Yakınlarında Yeni Yerleşim Merkezlerinin İnşası

Güvenlik projelerine ek olarak, Yahudileştirme projeleri de işgal makamları tarafından üstlenilen tüm projelerin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. 2024 yılı Ocak ayının sonlarına doğru Kudüs kaynakları işgalcilerin Mescid-i Aksa’nın batısında bir Yahudileştirme merkezi inşa etmek üzere çalışmalara başladığını açıkladı. Bunun yanında İsrailli iş adamı Laurent Levy’nin, dört yıl içinde açılması planlanan Üçüncü Tapınak Binası çalışma merkezinin inşası için çalışmalara başladığı açıklandı. Merkezin amacı yerleşimcilerin eğitimini sağlamak ve Tapınak’ın inşası için gerekli teknik, mühendislik ve mimari planlar konusunda destek vermek olacak.

Bu yeni merkezin yanında Miras Bakanlığı diğer yerleşimci gruplar ve bakanlıklarla işbirliği yaparak Mescid-i Aksa yakınlarında “Yahudi Mirasını Canlandırma” adı altında devasa bir Yahudileştirme projesi başlattı. Proje kapsamında, özellikle Aksa’ya yakın olan Eski Şehir’in kapılarının değiştirilmesi, mezarlar ve tarihi yapıların yok edilmesi, el-Halil’deki Kudüs Kalesi’nin Yahudileştirilmesi, el-Halil bölgesinin Yahudileştirilmesi, bazı Osmanlı okullarının Yahudileştirilmesi öngörülmektedir. Bunun yanında İsrail bayraklarının asılması ve işgalcilerin “Kutsal Havza” olarak adlandırdığı, Kudüs’ün kalbinde bulunan ve Mescid-i Aksa’yı çevreleyen bölgede yoğunlaşan diğer Yahudileştirme adımları da projede yer almaktadır.

İşgal devleti Yahudileştirme Projelerini Burak Meydanı’na Genişletiyor

İşgal devleti geçtiğimiz aylarda Burak Meydanı’nı ve Aksa’nın batı surlarını hedef almaya başladı. Megaribe Kapısı’nın köprüsünün güneyinde Yahudi kadınlarının ve reformist Yahudilerin ibadetlerini ve ritüellerini yapabileceği bir mekân inşa etmek için kazılara devam etti.

Diğer yandan Burak Meydanı’nın batı tarafında, işgal devleti en az üç katlı olarak inşa edeceği “Beyt Haliba” projesinde kapsamlı yeni kazılar yapmaya başladı ve işgalcilerin Beyt Haliba projesini Burak Duvarı’nın birkaç metre uzağında bulunan “Beyt Straus” projesine bağlayacağı tahmin ediliyor.

Filistin kaynakları geçtiğimiz ekim ayında işgal güçlerinin Burak Duvarı’na 200 metre uzunluğunda elektrikli bir asansör inşa edeceği haberini duyurmuştur. Kotel Asansörü adını verdikleri bu asansörle yerleşimcilerin Burak Duvarı’na ulaşımını kolaylaştırmak, Burak Meydanı’ndaki kalabalığı azaltmak ve Mescid-i Aksa baskınlarını kolaylaştırmak hedeflenmektedir.

Projenin maliyeti 55 milyon şeykele (15 milyon dolar) ulaşırken asansörün yanı sıra projede yeraltı koridorları, mağaza ve odaların bulunduğu bir cadde de yer alıyor. 26 metre derinliğinde olan asansörün Yahudi Mahallesi ile işgal altındaki Burak Meydanı’nı birbirine bağlaması hedeflenmektedir.

Sözde Tapınak Efsaneleri İçin Yeni Mekânlar

Filistinli kaynaklar, İsrailli yerleşimci derneklerin Silvan kasabasının kuzey girişinde, Esbat Kapısı’na doğru ve Rahmet Kapısı yakınlarındaki Mescid-i Aksa’nın doğu duvarına metrelerce mesafede çadırlar kurduğunu bildirdi. İşgalciler, Uydurma Yahudi anlatılarını tanıtmak için bu çadırlara ahşap banklar, mobilyalar, arkeolojik parçalar, eski Arap mirası ile ilgili nesneler, İbranice yazıtlı çömlekler ve bakır kaplar ve tarihi medeniyetleri simgeleyen semboller yerleştirdiler.

Yazan: Ali İbrahim            Çeviren: Beyza Özen