Bu hafta perşembe seminerimizde MESUD AYDIN hocamız “ŞEYTANIN YAKLAŞIMLARI” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Konuşmasında ayetler ışığında şeytanın insana sağdan, soldan, önden ve arkadan yaklaşmasının ne anlama geldiğini ve onun hilelerine karşı alınacak önlemleri anlattı. Bu bağlamda “şeytanın insan karşısında hiç de acemi olmadığını, onun insanlık tarihi kadar tecrübesi olduğunu bilmemiz gerekir.” dedi.
Mesud AYDIN hocamıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu hafta perşembe seminerimizde Mahmut BIYIKLI hocamız bazı sebeplerden dolayı “KÜLTÜRÜMÜZE YÖN VERENLER” konulu sunumunu gerçekleştiremedi. Kendisi selamlama konuşmasıyla yetindi. Bu haftaki seminer söyleşi tarzında gerçekleşti. Söyleşiye Mahmut Bıyıklı hocanın ardından yazar Ahmet MARAŞLI ve hem yazar hem oyuncu olan Sencer OLGUN iştirak etti. Ahmet Maraşlı hoca konuşmasında “Mimar Sinan’da bir kişiydi, Fatih’de bir kişiydi. Onlar gibi tarihimizden beş kişi çıkardığımız zaman bizi biz yapan değerler gider. Mimar Sinan bir kişiydi ve biz elli kişiyiz. Her birimiz bir Fatih olmasak da birimiz olabiliriz.” dedi. Ardından Sencer hoca mikrofonu eline aldıp eğitim üzerine konuştu. Konuşmasında anne ve babaların çocuklarına dini, ahlaki ve ilmi hedefler koyup kendilerini unutmalarını eleştirdi.
Mahmut Bıyıklı, Ahmet Maraşlı, Sencer Olgun hocalarımıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu hafta perşembe seminerimizde MESUD AYDIN hocamız “NİÇİN OKU?” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Konuşmasında İslam’ın ilk emri olan “oku” emri çerçevesinde “neyi oku”, “nasıl oku”, “neden oku” sorularını cevapladı. Bu minvalde “Allah’ın ilk emrini yerine getirmeyenin diğer emirlerini yerine getirmesi bir şey ifade etmez.” dedi.
Mesud AYDIN hocamıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu hafta perşembe seminerimizde Prof. Dr. Mustafa TEKİN hocamız “HİKMET SOSYOLOJİSİ” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Mustafa hocamızın konuşmasını şöyle özetleyebiliriz: Sanayi devriminden ardından batı dünyası, kendi toplumunu incelemek için sosyoloji bilimini ortaya çıkarmış, diğer toplumları incelemek içinse antropoloji bilimini üretmiştir. Sosyoloji bilimiyle “hikmet” kavramının birleşmesi gereken noktaları vardır. Hikmet “hakikate” isabet etmektir. Asıl hakikat ise Cenab-ı Hak’dır. Sosyal meselelerin ve çözümlerinin hakikati yalnız Allah merkezli bir düşünme sistemiyle tesbit edilebilir. Halbuki batı, Tanrı’yı hayatlarından devre dışı bırakarak sosyoloji üretmişlerdir.
Geçtiğimiz cumartesi vakıf merkezimizde dünyadaki islamî direniş bölgelerinden MORO hakkında seminer düzenlendi. Bu seminer için İHH yöneticilerinden ve aynı zamanda Filipin hükümeti ile Moro müslümanları arasındaki özerklik anlaşmasının 3. tarafı olarak kurulan heyetin üyelerinden Hüseyin ORUÇ hocayı ağırladık. Konuşmasında Moro’nun coğrafî ve tarihi zeminine değinen Oruç, bölge Müslümanlarının şuan ki sıkıntılarının ve mücadelelerinin ehemmiyeti üzerine durdu. Bu esnada altı çizilen hususlardan biri de, Moro İslamî Kurtuluş Cephesi komutanı Selamet Haşim’in 40 yıl süren mücadelede ahlak ve adaletten ödün vermemesidir.
Bu hafta perşembe seminerimizde Zekeriya ÇELİK hocamız “MU’MİN SURESİ TEFSİRİ-4” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sohbete Mü’min suresinin 30.-50. ayetlerini kıraat ederek başladı. Konuşmasını sureye ismini veren “Firavun’un kavmi ve mü’min adam” kıssasını anlatarak sürdürdü. Söz konusu mü’min kişinin konuşmasından ve kullandığı kelimelerden davet, tebliğ ve ikaz kaideleri ve ilkeleri çıkardı.
Zekeriya ÇELİK hocamıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu hafta perşembe seminerimizde Ramazan KAYAN hocamız “HASBİHÂL” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Konuşmasını Allah Rasulu’nun (s.a.s.) Mekke fethi günü yaşadığı 10 kesit üzerine gerçekleşirdi. Rasulullah’ın Mekke’ye zafer sarhoşluğuyla değil mütevazi bir şekilde girerek ilk işinin şükür namazı kılarak istiğfar etmek olduğuna değindi. Yine ilk yaptıkları arasında “Hak geldi batıl zâil oldu” ayeti gereğince Ka’be’deki putları yıkmak vardı. Hocamız burada “bâtılın ömrü uzuyorsa bu, atalet içerisinde olan Hak ehlinin sebebiyledir.” dedi.
Ramazan KAYAN hocamıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu hafta perşembe seminerimizde Şakir DİCLEHAN hocamız “SEZAİ KARAKOÇ’UN FİKİR DÜNYASI” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Hocamız konuşması sırasında Sezai Karakoç’un mütevazi hayatını anlatırken “mülkiyeli olup da mülkü olmayan bir şahsiyet” dedi. Ayrıca Sezai Karakoç’un ümmetin gençlerini diriliş kitaplarıyla yetiştirdiğinden ve onlara millet olma şuurunu verdiğinden bahsetti. Davasını edebiyatı ve şiiri kullanarak yürüttüğünü şu veciz söz ile nitelendirdi: “Edebiyatı olmayan bir millet, millet olamaz.”
Şakir DİCLEHAN hocamıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu hafta perşembe seminerimizde Zekeriya ÇELİK hocamız “MU’MİN SURESİ TEFSİRİ-2” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sohbete Mü’min suresinin 14.- 22. ayetlerini kıraat ederek başladı. Konuşmasında “İnsan Allah’a iman ederek meleklerin bile imreneceği yüksek derecelere ulaşır. Allah insanı imanlarına göre derecelendiriyor…” dedi. Ayrıca ilerleyen ayet-i kerimelerin açıklaması sırasında “Mülkiyetin sahibi, o gün tek söz sahibi sadece bir olan ve gücüyle her şeyi kahreden alemlerin Rabbi Allah’tır. Öyle bir günün mahkemesinden korkun ki hakimi ve şahidi Allah’dır.” dedi.
Zekeriya ÇELİK hocamıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu hafta perşembe seminerimizde Fikret ÇELİK hocamız “İNANILMASI GÜÇ HADİSLER” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sunumu sırasında “Hadis, öksüz çocuk gibidir. İsteyen istediği tokatı atıyor maalesef. Değerini yitirmeye yönelik programlar yapılmaktadır. Fakat asıl mesele hadisler değil, şeriatsız bir din temennisidir.” dedi. Sonrasında görünürde müşkil kabul edilen bazı hadislerin incelendikten sonra hiç de anlaşılmaz olmadığı veya bilime aykırı olmadığı aksine anlaşılır olduğunu bazı örnek hadisler üzerinden gösterdi.
Fikret ÇETİN hocamıza ve tüm misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.